Haber

Yeni OVP: AKP iddialı hedeflere veda ediyor

Hükümetin ekonomide 3 yıllık hedeflerini ortaya koyan OVP’de enflasyon ve büyüme beklentileri gerçekçi bulunsa da çelişkili tahminler dikkat çekti. Yerel seçimlerden önce kapsamlı bir istikrar programı beklenmiyor. AKP hükümetinin 2024-2026 dönemine ilişkin enflasyon, istihdam ve büyüme gibi temel makroekonomik hedeflerini içeren Orta Vadeli Program (OVP) dün kamuoyuna açıklandı. Ardından OVP’nin onaylanmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararı Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yerli ve yabancı yatırımcılar ile piyasa oyuncularının merakla beklediği OVP, enflasyon beklentilerindeki artışa ve büyüme beklentilerindeki düşüşe dikkat çekti.

İddialı hedeflerden geri bildirim

Hükümet, uzun süredir yüzde 5 ve üzerinde olan büyüme hedefini 2023 için yüzde 4,4’e, 2024’te yüzde 4’e, 2025’te ise yüzde 4,5’e düşürdü. AKP’nin 2023 için belirlediği 500 milyar dolarlık ihracat hedefinin ise 2023’te yüzde 4,5’e düştüğü kaydedildi. Önceki yıllarda Cumhuriyetin 100’üncü yılı olan ihracat, 2023 yılı sonunda 255 milyar dolar seviyesinde gerçekleşecek. İhracatın 2024 yılında 267 milyar dolara, 2025 yılında 283,6 milyar dolara, 2025 yılında ise 302,2 milyar dolara ulaşması hedefleniyor. programın sonu. Öte yandan TCMB’nin yüzde 58 olan yıl sonu tahmini yüzde 65’e çıkarıldı. Enflasyon hedefi gelecek yıl için yüzde 33, 2025 için yüzde 15,2 ve 2026 için yüzde 8,5 olarak belirlendi.

Yeni OVP, dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde iş dünyası temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıyla açıklandı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, OVP tahminlerini ve hedeflerini açıklarken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da programın genel görünümüne ilişkin bir konuşma yaptı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından Orta Vadeli Program: Makro-finansal istikrar, enflasyonla mücadele ve yapısal dönüşüm konusunda açıklama yaptı.

Peki yeni OVP’deki amaç ve öngörüler ne kadar gerçekçi ve bu hedeflere ulaşmak mümkün mü?

“Hedeflere ulaşmak zor”

DW Türkçe için OVP’ye değer veren Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden Prof. Hayri Kozanoğlu’na göre hükümet, ekonomide geçmiş yıllardaki iddialı hedeflerden geri adım attı. Ancak ülke ekonomisinin sıkıştığı bu dönemde Prof. Kozanoğlu, “Yani 2024-2026 arasındaki 3 yılda toplam 96,4 milyar dolar cari açık bekleniyor. Bu dönemde Merkez Bankası rezervlerine en az 150 milyar dolar yabancı kaynak girişi gerekiyor, bu da ancak sıkı para politikalarıyla sağlanabilir, yüksek faizler sıcak para girişlerine elverişli ortamın sağlanmasıyla mümkün olabilir.

Yeni OVP’de işsizliğin 2024 yılında yüzde 10,3’e çıkmasının öngörüldüğünü hatırlatan Kozanoğlu, “Bu her ne kadar işsizlikte sınırlı bir artışa işaret etse de bir ekonomi yönetiminin yedek işgücüne daha fazla vatandaş katacak projeksiyon yapması da anlamlıdır” Bu gidişle durmak kolay değil” yorumunu yapıyor.

“TL’de ciddi değer kaybı yaşanacak”

OVP’de en çok vurgulanan konulardan biri de Türkiye’de her geçen gün hayat pahalılığına neden olan ve özellikle milyonlarca sabit gelirlinin satın alma gücünü eriten enflasyon oldu.

Yeni OVP’de Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) enflasyon tahminini 7 puan artırarak 2023 yıl sonu enflasyon beklentisinin yüzde 65 olarak belirlendiğine dikkat çeken Kozanoğlu, “Bu varsayımdaki artış, Enflasyon eğilimlerinin bu seviyede kalmasının zor olduğu izlenimini veriyor. 33 enflasyon hedefi revize edilmedi” diyor.

Yeni OVP’de 2023 yılı ortalama dolar kuru 23,9 TL olarak belirlenirken, 2024 yılında ortalama dolar kuru yüzde 54 artışla 36,8 TL’ye çıkarıldı. Ancak aynı döneme ilişkin enflasyon beklentisi yüzde 33’te kaldı.

prof. Bu durumun TL’de ciddi bir reel değer kaybı yaşanacağını gösterdiğini belirten Kozanoğlu, “Buna rağmen dolar kurunun 2025 yılında yüzde 20 artışla 43,9 TL, 2026 yılında ise yüzde 8,8 artışla 47,8 TL olması bekleniyor. “Bu, doların sıcak para için çekici olacak şekilde yükseldiği ve daha sonra istedikleri zaman çıkışlarına izin verecek şekilde istikrara kavuştuğu bir senaryoya denk geliyor” dedi.

Kozanoğlu’na göre OVP’nin hedefleri ortalama vatandaş açısından yakalansa bile; İşsizliğin arttığı ve enflasyonun devam ettiği bir ortamda “pek de iç açıcı olmayan bir yol haritası” sunuluyor.

İş dünyasından destek geldi

OVP’nin açıklanmasının ardından iş dünyası temsilcilerinden takviye açıklamalar geldi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, iş dünyasının geleceğe yönelik bir yol haritası beklediğini hatırlatarak, “Orta Vadeli Programı belirsizliğin azaltılması açısından son derece önemli görüyoruz. Ekonomik aktiviteye ivme kazandırmasını bekliyoruz” dedi. ve öngörülebilirliği artırın.” TOBB Lideri, programın temel hedeflerine ulaşması için ortaya konulan reformların belirlenen takvim çerçevesinde hayata geçirilmesini beklediklerini vurguladı.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, yaptığı yazılı açıklamada, yeni OVP’nin ortak akıl ve istişare ürünü olduğunun altını çizerek, “Geçtiğimiz dönemde enflasyonun yüksek olması nedeniyle ihracatta sıkıntı yaşadık. Fiyatları üretim ve satış aşamasında tutuyoruz. Umarım önümüzdeki dönemde daha istikrarlı bir çizgide oluruz. İleriye giderek bu sıkıntıları aşacağız” dedi.

“Dağın fare doğurduğunu söyleyebiliriz”

DW Türkçe’ye konuşan Kırklareli Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. ekonomi.

OVP’nin ilk açıklandığı 2006 yılından bu yana, Prof. Bu açıdan bakıldığında yeni OVP’nin bir dağ faresi doğurduğunu söyleyebiliriz ama böyle bir metin olduğunu söyleyemeyiz.”

“Yerel seçim propaganda aracı”

2023 sonu enflasyon beklentisinin yüzde 58’den yüzde 65’e çıkarılmasının mevcut sıkı para politikasının pek işe yaramadığının kabulü olduğunu ifade eden Prof. genel seçim öncesinde daha “dengeli” bir seyir izleneceğine işaret ediyor.

OVP’deki beklenti ve hedeflerin 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerin yarattığı atmosfere uygun olarak tasarlandığını öne süren Alçın, şu görüşleri dile getiriyor:

“Yerel seçim sürecinde kapsamlı bir enflasyonla mücadele programının uygulanmayacağını söyleyebiliriz. Seçimlere kısa bir süre kala da olsa bütçe harcamalarını artıracak uygulamalar görebiliriz. Yakın vadede ise OVP, Türkiye ekonomisi açısından ümit verici bir durum değildir. Bu bağlamda OVP, yerel seçimler öncesinde iç kamuoyuna yöneliktir. Propaganda aracı olarak kullanılmaktadır. Bir başka deyişle, bir süredir yürütülen ekonomi politikasının göstergesidir. Kamu yararına kampanya olarak önümüzdeki dönemde de devam edeceğiz.”

VPN ile DW Türkçe’ye nasıl erişebilirim?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu