Haber

AB’nin dış sınırlarında büyük insan hakları ihlalleri bildirildi

Bir grup insan hakları örgütü olan “Sınır Şiddeti İzleme Ağı” tarafından hazırlanan yeni bir rapor, binlerce göçmenin Avrupa Birliği’nin (AB) dış sınırlarında dövüldüğünü, aşağılandığını ve keyfi olarak gözaltına alındığını ve ardından yasadışı bir şekilde geri püskürtüldüğünü ortaya koyuyor.

Leipzig merkezli “Sınır Şiddeti İzleme Ağı”, Avrupa sınır muhafızlarının kadınlar ve çocuklar da dahil olmak üzere mültecileri geri püskürtmek için kötü uygulamalar yaptığı yüzlerce olayı belgeledi.

Raporda, bu uygulamaların arasında “aşırı ve uzun süreli dayak, kafa tıraşı, zorla soyunma, cinsel saldırı, köpek saldırıları, rıza dışı tıbbi tedaviler ve elektrikli aletlerle saldırılar” yer aldı.

“Geri İtmelerin Kara Kitabı 2022” başlıklı 3.173 sayfalık rapor, son 2 yıl içinde AB’nin dış sınırlarını geçmeye çalışırken aşağılayıcı muamele, taciz veya işkenceye maruz kalan 700’den fazla göçmenin tanıklıklarını içeriyor.

Rapor ayrıca, AB’nin dış sınırları ve üye devletlerin topraklarında 16.000’den fazla kişinin maruz kaldığı insan hakları ihlallerine de ışık tutuyor.

Yunanistan, yasadışı ve sistematik geri itme uygulamaları nedeniyle ağır bir şekilde eleştirildi ve Yunan yargısı da hükümetin eylemlerine kalkan sağlamakla suçlandı.

İnsan hakları uzmanları raporlarında şu ifadelere yer verdiler:

“Yunanistan’daki resmi bir geri itme politikası yargıyı kirletmiş görünüyor. Geri itme mağdurlarına yerel mahkemelerde dava açma yetkisi veren adı geçen yardım kuruluşlarının davaları, savcılar tarafından delil yetersizliği gerekçe gösterilerek kapatılırken aynı zamanda yetkililerle görüşmeyi de reddediyor. tanıklar veya kanıtları kabul edin.”

“AB Komisyonu’nun sessizliğini gördük”

Sınırda Şiddet İzleme Ağı’nın raporunda, AB üyeleri Polonya, Litvanya ve Letonya, geri itmeleri yasallaştırmayı amaçlayan yasaları kabul etmekle eleştirildi ve bunların AB ve uluslararası hukuka aykırı olduğu vurgulandı.

Raporda, “Bu yasalara karşı defalarca harekete geçme çağrılarımıza rağmen AB Komisyonu’nun sessizliğini gördük.” söylendi.

Raporda, “Cezasızlık sona ermeli, failler hesap vermeli ve Avrupa, milliyeti ne olursa olsun hareket halindeki tüm insanlarla uzlaşmalıdır.” Dayanışmasını ifade etmenin bir yolunu bulmalı.” görüşler yer aldı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

-
Başa dön tuşu